18 Mart 2012 Pazar

Baba Olmak


Babaların, çocukları ile ilgilenmesi konusunda tarihsel ve kültürel olarak pek çok farklılıklar vardır. Son yıllarda, batı dünyasında, aile içinde babaların rolünde pek çok değişiklikler olmaktadır. Batı dünyasındaki çekirdek ailede, anne ve babalar eskiye oranla çok daha fazla beraber vakit geçirmekte ve rolleri arasında farklılıklar daha az görülmektedir. Kadınların, statü, güç ve maddi güvence kazanmak adına eşlerine olan bağımlılıkları azalırken,  erkekler de, babalık rolüne daha aktif bir şekilde katılmaktadırlar. Babalar, eşleriyle beraber çeşitli kurslara katılıp, doğum esnasında eşlerinin yanında olmaya başlamışlardır. Bununla beraber batıda gözlemlenen bir diğer gelişme,  daha çok sayıda kadının, eşlerinden bağımsız olarak yaşama veya eş sahibi olmadan çocuk sahibi olma isteğiyle çocuklarını yalnız olarak büyütür olmaya başlamaları ve dolayısıyla erkeğin çocuğun büyütülmesine katkısının olmadığı durumlardır. Farklı bir kültüre sahip olan Japonyada, anne ve bebek, üç ya da beş yıl kadar, aynı odada beraber uyur. Bu zaman zarfı içinde, baba başka bir odada uyur, ailesi ile çok az zaman geçirir, uzun saatler çalışır ve genelde eve geç döner. Bu iki kültür arasındaki en büyük fark, ebeveynlerin bir çift olarak sosyal hayatın içinde var olup olmamalarıdır. Batı kültüründe, babaların aile yaşamına dahil olmaları beklenirken, Japonyada, erkekler  ailenin tamamen dışında tutulurlar.
Babalar, anne ve çocuklarına, kendilerinden farklı bir objenin varlığını sağlayarak, onların sembiotik  bir ilişkiden çıkmalarına yardımcı olurlar. Baba, bebeğin,  ilk kez, anne dışındaki birinin varlığından haberdar olmasını sağlar (Mahler ve ark.,1975) Aynı zamanda, bebek ilk kez annesinin dışında bir başka varlığın zihninde var olur. Bu bebeğin doğumundan önce gerçekleşen bir süreç olur.
Miller (1999) babalık terimi şu kriterler dahilinde açıklamıştır:
1.    Savunucu ve Koruyucu
Toplumun babaya yüklemiş olduğu iki adet temel rol vardır. Bu roller günümüzde önemini yitirmiş olsalar da, etkili baba olmak için baba bu rolleri yerine getirmelidir. Babanın çocuğun gereksinimleri için finansal destek sağlaması günümüzde de halen önemlidir. Finansal desteğin yanı sıra babalar destek, sevgi, rehberlik ve problemleri çözüm gücü sağlamalıdır. Babanın bunları sağlaması aynı zamanda çocuğun tehlikelerden koruması açısından da önemlidir.
2.    Erişebilirlik
İyi bir baba olmak aynı zamanda ciddi miktarda zamanı çocuğa ayırabilmektir. İyi bir baba olmak, çocuğun ihtiyaç duyduğunda yanında olabilmektir. Çocuklar gereksinim duyduğunda onların yanında olmak, iletişimin kalitesini arttırır, çocuğa güven verir ve babaya çocuğun yaşamında daha aktif ve bilgili bir şekilde rol almayı sağlar.     
3.    Esneklik
Artan sayıda kadının iş yaşamına katılmasından sonra babaların kendi rollerinde daha esnek olmalarının önemi daha da artmıştır. Babalar aynı zamanda çocuklarına gerektiğinde yemek hazırlamalıdırlar ve annelerinin yaptığı başka konularda da çocuklarına yardımcı olabilmelidirler. Roller konusunda esnek olmak, cinsel roller konusunda esnek olmayı sağlar ve annelerin omzundaki rolün daha da azalmasını sağlar.
4.    Kendini Adamak
Baba ne olursa olsun ailesini kendinden öne koymalıdır. Adanmış olmak demek, babalığın tüm sorumluluklarını kabul ediyor olmak demektir. Babaların kriz dönemlerinde ailelerinin yanında olmaları ve onları desteklemeleri önemlidir.            
5.    Anneyle İşbirliği Yapmak
Anne ve baba ilişkisinin kalitesi, çocuk üzerinde direkt olarak etkide bulunmaktadır. Aile içindeki ilişkilerde bir denge bozukluğu olursa, bu anne-baba ilişkisini etkileyeceği gibi ebeveynlerin çocuklarıyla olan ilişkilerini de etkiler. Birbirleriyle iyi iletişim kuran aileler problemleriyle daha iyi başa çıkarlar.
Gelişim psikologları, babaların bebeklerle olan ilişkilerini incelemişler ve anne-bebek ilişkisinin, babalarınkilerden farklı olduğunu görmüşlerdir. Öncelikle, babalar, çocuklarıyla daha az zaman geçirmektedirler. Beraber olduklarında ise, çocuklarıyla olan ilişkilerinin daha aktif ve heyecanlı olduğu gözlemlenmiştir. Örneğin, Brazelton (1979) ilk altı ay içinde bebeklerin, anne ve babalarıyla mimikleriyle oynadıkları oyunları incelemiştir. Babaların iletişiminin,‘heyecanlı ve şakacı’, annelerinkinin ise, ‘sakin ve kapsayıcı’ olduğunu farketmiştir. Lamb, (1981), babaların, annelere göre daha fiziksel yönden aktif oyunlar oynadığını ifade etmiştir. Lamb, aynı zamanda, bebeklerin her iki ebeveyne de bağlı olduğunu ancak, rahatsız olduklarında ya da stres anında annelerini tercih ettiklerini ifade etmiştir. Ancak, oyun veya eğlenceli zamanlarda ise, ilk iki yaş döneminde, babayı tercih ettiklerini bulmuştur.
Çocuklarının eğitimi ile ilgilenen babaların çocuklarının akademik benlik saygısının ve de buna bağlı olarak akademik başarılarının yüksek olduğu da bilinmektedir. Yaniiii anneler kadar babalara da büyük işler düşüyor hadi babalar çocuklarınıza daha çok zaman ayırın:)
Sevgiler,

Gülçin KARADENİZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder