Öğrencinin
başarısızlığını olumlu hale getirebilmek ve öğrenciyi daha başarılı kılabilmek
için öncelikle başarısızlığın nedenlerini belirlemeye çalışmak gerekir. Okul
başarısızlığında rol oynayan faktörlerden bazıları;
Düşük Motivasyon
Öğrencinin
akademik potansiyelini kullanabilmesi için çalışmaya teşvik edilmesi gerekir.
Başarılı olan öğrenci, öğrenmeye ilgi duymakta, aldığı yüksek notlar ona haz
vermektedir. Buna karşılık, zihinsel değerler veya akademik amaçlara
yönlendirilmemiş öğrenci, okulda kendini gerçekleştirme motivasyonu düşük
olmakta yada hiç bulunmamaktadır. Bu grup, çoğunlukla sınıf geçmelerini
sağlayacak kadar bir çabayı yeterli, daha fazlasını ise gereksiz görmektedir.
Tipik olarak okulu sevmemekte ve başarıdan herhangi bir iç doyum veya dış ödül
beklememektedir (Yavuzer, 2003:190).
Ailenin Etkisi
Öğrencinin
aile içindeki yeri ve onunla kurulan iletişim biçimi düşük okul başarısını
etkileyen önemli bir faktördür. Eğitimsel süreçlere değer veren ve öğretmenin
çabasına saygı besleyen ebeveynler olumlu tutumları desteklemekte, öğretmene
saygısı olmayan veya uzun bir eğitim görmemiş olmalarına rağmen yaşamda
başarılı oldukları konusunda övünen aileler, genellikle olumsuz etkide
bulunmaktadırlar. Benzer şekilde, eğitimin önemli olduğunu söyleyen, ancak buna
karşın, okuma ve öğrenmeye kişisel ilgi göstermeyen ebeveynler de, öğrencinin
okula duyduğu veya duyacağı ilgiye engel olmaktadır (Yavuzer, 2003a:192). Aile
içi iletişim sıkıntısı yaşayan öğrenci, sorunlu bir öğrencidir. Kendini ifade
etme imkanı bulamamakta, aile sorunlarına, kavgalara şahit olmaktadır. Aklını
meşgul eden soruları sormayıp cevap alamamaktadır. Bu ortamda bulunan bir
öğrencinin okuldaki başarısızlığı normal bir sonuçtur. Anne babaların
genellikle çocuklarına karşı daha anlayışlı, işbirliğine yatkın, iletişim
becerileri yüksek, demokratik ve sorumlu bireyler olmaları beklenir.
Çocuklarını daha çok paylaşmaları, onlara daha fazla zaman ayırmaları, sevgi ve
kabul duygularını onlara hissettirmeleri istenir. Çünkü bu yapılmadığı taktirde
çocuk mutsuz olacaktır (Çetinkaya, 2004:89). Özellikle çocuklarıyla
ilgilenmeyen gevşek ailelerde ve tam tersine otoriter ve aşırı baskıcı olan
aile çocuklarında bu mutsuzluğu görmek mümkündür. Yine özellikle, anne yada
babadan birinin devamlı ilgisizliği çocuğun okul başarısını olumsuz kılan
faktörlerden biridir. Çocuk aileyi bir bütün olarak düşünür. Her ikisi de
yanında olmalı ve ona sıcak bir yuva ve destek duyguları vermelidirler. Yapılan
araştırmalar, evdeki eğitimsel uyarı azlığı ve ailenin okul başarısızlığına
karşı gösterdiği ilginin yetersizliği ile okul başarısı sorunları arasında
doğrudan bir ilişkinin varlığını göstermiştir. Orta ve üst sınıftan aileler,
okulu, sosyal ve psikolojik açıdan yaşama hazırlayıcı bir yol olarak görmekte
ve çocuklarının okul faaliyetlerini yakından izleyip, onlarla okul konusunda
tartışmalara girmekte ve akademik başarıyı ödüllendirmektedirler. Buna
karşılık, alt sosyal gruptan gelen ebeveynler, okulu kendine yabancı bir kurum
olarak görmekte ve çocuğunun okula devamını yasal bir zorunluluk olarak
düşünmektedir (Yavuzer, 2003a:192).
Kardeş Kıskançlığı ve Mukayesesi
Çocukları
arasında bir yarış başlatmak amacında olan ve bu sayede daha başarılı
olacaklarını düşünen anne-babalar, sürekli olarak çocukları arasında bir
mukayese yaparlar ve çocuklarının birini bir diğerinden üstün kılarlar. Bu
şekilde, amaçları zayıf olan tarafı kamçılamak ve daha çok çalışmasını
sağlamaktır. Aslında, yetişkin insanlar gibi, hiçbir çocuk da kendisinin, kim
olursa olsun bir başkasıyla mukayese edilmesinden hoşlanmaz. Bu yapıldığı
sürece içsel bir rahatsızlık duyar, psikolojik bir gerilim yaşar. Ailenin
mukayeseci tavırları nedeniyle, hem ailesine hem de kardeşine karşı olumsuz
düşünce ve tavırlar geliştiren çocuk, potansiyelinin altında bir çalışma ve
başarı sergileyebilir. Ailenin mukayeseci tavırları devam ettiği sürece,
çocuktaki olumsuz davranışlar da artarak sürecektir (Çetinkaya, 2004: 90).
Okulun, Öğretmenin ve Sınıf Arkadaşlarının Etkisi
Orta
sınıftan gelen öğrencinin okul ve çevresi birbiriyle çok benzerlikler gösterir,
özellikle de değer sistemi ve dilin kullanılışı açısından. Yetersiz çevre
koşullarında gelen öğrenciler için ise, okul ve aile yaşantıları arasındaki
farklılıklar, onları öğrenme sürecinden uzaklaştıran faktörlerdir. Evde
edindikleri düşünme ve davranış biçimleri, okulun değer ve ödül sisteminde
farklılık gösterdiği ölçüde başarı yolunda yönlendirme olasılığı azalmaktadır
(Yavuzer, 2003a:196). Okulun başarısında önemli olan bir faktör de öğretmendir.
Öğretmenin eğitim öğretime başlamadan önce yapması gereken bir iş vardır. Okul
ve öğretmen korkusunu ortadan kaldırmaktır. Öğretmenler, okulun ilk günlerini,
bu yanlış edinimleri ortadan kaldırmak ve öğrenciyle başta ve pürüzsüz bir
iletişim kurmak için kullanmalıdırlar. Öğretmen ve okulla ilgili olarak
öğrencinin aklını meşgul eden yanlış edinimleri giderme çabası giderilmediği
taktirde, öğrencide istenilen verimin alınması güçleşir (Çetinkaya, 2004:90,
91). Öğretmen, öğrencileri övüp ödüllendirdiği ölçüde, öğrencilerde başarılı
olmak için daha çok performans gösterme isteği doğmaktadır. Öğrenciyi
öğretmenin kabul ettiği gibi, diğer sınıf arkadaşlarının da kabul etmesi
önemlidir. Öğretmen, öğrencilerin tümünün birbirlerini kabul etmelerini
sağlamak amaçlı grup faaliyetlerine yer vermeli ve yaptırılacak etkinliklerle
öğrencilerdeki olası sorunu en aza indirmeye çalışmalıdır. Bu faaliyetlerin
okulun ilk günlerinde yapılmış olması, sınıfın başarısını arttıracağı gibi,
öğretmenin başarısını da tepe noktalara çıkaracaktır (Çetinkaya, 2004: 91).
Maddi Olanakların Sınırlı Olması
Okul
için gerekli araç-gereçlerin eksikliği, yetersiz beslenme, kalabalık sınıflarda
ders görmek, evde ders çalışmaya müsait sağlıklı bir ortamın bulunmayışı ve
ekonomik yetersizliklerden dolayı bir işte çalışmak zorunda kalmak öğrencinin
başarısını düşüren faktörlerdir (Çetinkaya, 2004: 93).
Psikolojik Faktörler
Öğrencinin
sahip olabileceği psikolojik kökenli rahatsızlıkların başarıyı önemli derecede
etkilediğini söylemek mümkündür. Bunun yanında öğrencinin, okula ve okumaya
karşı geliştirdiği olumsuz davranışlar, kendine güvensizlik ve başarısız
olacağına ilişkin düşünceler de öğrencinin başarısızlığının nedenleri
arasındadır. Bütün bunların dışında, fiziksel sakatlıkların neden olabileceği aşağılık
duygusunun, hastalıklar nedeniyle uzun süre okula gelememenin, müfredata göre
seçilen soyut kavramları algılama düzeyinin gelişmemiş olmasının da öğrencide
başarısızlığın nedenlerinden olacağı söylenebilir (Çetinkaya, 2004: 93).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder