17 Ekim 2012 Çarşamba

Çocuğu dinlemek


Çocuğu dinleme becerisi; anlayış, empati ve yorumsuz dinleyebilme yeteneği gerektirir. Dinleme, çocuğun isteklerini yapmak amaçlı değildir. Aslında dinlemek  anlatan kişiyi rahatlatmak, anlayabilmektir.

Zaman zaman ebeveynler çocukları ile iletişim kurmada ve onların sorunlarına çözüm getirmede görevlerinin onlarla konuşmak, öğüt vermek, öneride bulunmak olduğunu düşünebilirler. Oysa önemli olan  uygun ortamı sağlamak ve onu dinlemektir. Dinlemek çocuğun gelecekte de sağlıklı bir iletişim kurabilmesini, kendisi hakkında olumlu duygulara sahip olmasını, kendisine değer verildiğini hissetmesini kendine saygısını ve problem çözme davranışını geliştirir. Çocuklara kendilerini rahatlıkla ifade edebilecekleri bir ortam sağlanmalı, eğer ortada bir problem varsa o problemin öncelikle kime ait olduğu bulunmalsına rehberlik edilmelidir. Öncelikle anne-baba çocuğa duygu ve düşüncelerini açıklamak için konuşma fırsatı vermeli, onu dinlemelidir. Dinleme çocuğa ana-baba tarafından önemsendiğini gösterir, değer verildiğini hissettirir.

Bu sırada çocukla konuşurken göz teması kurmak önemlidir. Bunun için ya çocuğun boyunun hizasına gelmek için diz çökmelidir. Göz teması çocuğu duyulan ilgiyi ve kişiliğine duyulan saygıyı gösterir.  Konuşurken çocuğun aynı zamanda ses tonuna, yüz ifadelerine ve bakışlarını kaçırıp kaçırmadığına dikkat edilip, davranışları ile söylediklerinin tutarlı olup olmadığına bakılır. Sadece sesi ve söyledikleri değil bedenini de duymamız gerekir. Çocuk kendisine yakın duran, yüzüne bakan kişiye daha çok güven, yakınlık ve konuşma isteği duyar. Çocuk bir şey anlatırken " tamam, sen anlat ben dinliyorum" diyen ve bu arada yemekle uğraşan bir anneye anlatma isteği duymaz.

Dinleme sırasında çocuğun sözü kesilmemelidir. Ancak dinlediğimiz de anlıyorum, üzülmüşsün gibi takip ettiğimize dair kelimeler kullanılarak belli edilmelidir. Bunlar çocuğun anlattığı problemi sorduğu soruları duyduğumuzu, onu önemsediğimizi ve değer verdiğimizi çocuğa hissettirir. Çocuk bunu hissederse yardım almak için geleceği ilk kişi her zaman sizler olursunuz.

Çocuğu İyi Dinleme Koşulları;
Sessizlik, 
Çocuğun yüzüne doğrudan bakmak ve beden olarak ona yönelmiş olmak, 
Göz teması kurmak,
Çocuğun duygusunu anlamaya çalışmak,
Koşulsuz kabulle dinlemek,
Zaman zaman çocuğun anlattıklarının basit bir tekrarı (Anlattıklarını duyduğunuza ilişkin bir mesaj), 
Soruna hemen çözüm getirmeme, "Ne yapmayı düşünüyorsun?" diyerek ilk çözümü çocuktan bekleme biçiminde olabilir.

Çocuğu Dinlemenin Yararları;
Çocuğun kelime dağarcığı zenginleşir. Konuşma yeteneği gelişir, kendi duygu ve düşüncelerini daha iyi ifade eder.
Çocuğun içine kapanması, ağlaması, saldırgan davranması yerine kendini sözle anlatarak rahatlamasını sağlar. Bu, çocuğun toplumsal yaşama uyumunu kolaylaştırır.
Doğru anlaşıldığını hisseden çocuk, kendini daha huzurlu ve rahat hisseder. Bunun sonucunda çocuğun kendine güveni artar. Duygusal ve sosyal yönden gelişmesini sağlar.
Başkaları tarafından dinlenen çocuk da başkalarını kolaylıkla dinler.
Aile içi ve diğer ilişki kurduğu insanlarla sağlıklı bir iletişim içine girmesini sağlar.
Sorgulandığı, suçlandığı veya öğüt verildiği zaman, çocuğun yapıcı ve olumlu düşünmesi zordur. Basit bir "yaaa...hııımmm...anlıyorum...." bile bazen çok işe yarar. Bu tür onaylamalar, anlayışlı, sıcak bir "hımm" la da pekiştirildiğinde, çocuğa kendi duygu ve düşüncelerini keşfetmesi için ortam hazırlar ve kendi çözümlerine ulaşmasını sağlar.
Günlük yaşam içinde anne-baba-çocuk üçgeninde yaşanan, "yap"lar, "yapma"lar, ağlamalar, bağırışlar, isyanlar, yüksek ses tonu, kızmalar, küsmeler, cezalar, tehditler...vb. davranış ve tutumlar zaman içinde ilişkileri uzak ve tek yönlü iletiler haline getirebilir. Sağlıklı bir iletişim, karşılıklı mesaj akışı anlamına gelir. Güç mücadelesine girmek yerine, pratik ve daha az yorucu olan yöntemi seçmek daha mantıklıdır.
Eminim, her olayı çocuğunuzdan ilk duyan siz olmak istersiniz. O zaman dinlemesini bilin!
Sevgiler,
Gülçin KARADENİZ

1 yorum: