Çocuklar ve para

Bilmem hatırlar mısınız 12-18 Aralık arası Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası olarak kutlanmakta… Şimdi bir çoğunuz bana İngiltere’ye taşınınca mı aklına geldi ya da sen mi söylüyorsun diyorsunuz DUYUYORUMMM!!! Ama inanın her yurtdışına çıktığımda bir baklavaya bir yoğurda bir Denizli kumaşına sahip çıkamadığım için kendimi kötü hissediyorum! Bir kısmınızda Türk Malı mı kaldı diyorsunuz değil mi?? Valla onu bunu bilmem de tutumlu olma kısmını çocuklarımıza anlatmamız gerekiyor. Tüm kaynaklar azalıyor, biz yine şanslıydık, çocuklarımızı hiç güzel günler beklemiyor. Hazır tarih de yaklaşmışken ben sizlerle çocuklarınızla bu konuda neler yapabilirsiniz önerilerimi paylaşmak istiyorum.

İsterseniz, öncelikle çocukların para kavramını nasıl öğrendiklerine bakalım. Genelde anneler, babalar parayı çocuklarına ilk olarak ‘PİS’ kavramı ile birlikte verirler ve de devam ederler “… çok mikroplu, git ellerini yıka….”   İlk başlayacağımız nokta paranın pis olduğuna odaklanmadan genel olarak ellerimizi yıkamamızın önemi olmalıdır. Eğer siz bu alışkanlığı kazandırdıysanız bu kavrama geçin derim! 3-6 yaş arasındaki çocuklarınızla aşağıdaki oyunları oynayabilirsiniz (Bozuk paralar 3 yaşın altındaki çocuklar için boğulma tehlikesine sebep olabilir.).

Cam bir kavanozu bozuk paralarla doldurun. Sonra çocuğunuza gösterip içinde ne kadar para olduğunu tahmin etmesini isteyin. Sonra içinden kaç tane para çıktığını birlikte sayın.

Çocuğunuza bir miktar farklı boyutlarda (kuruş) bozuk para verin, kendinize de ayırın. Demir paraların renklerini, resimlerini, sayılarını inceleyin hatta büyüteçle bakın. Neler gördüğünüzü birlikte resimleyin. Farklı olanları ayırın, aynı olanları yan yana koyarak gruplayın. Sonra bu paraları büyükten küçüğe, küçükten büyüğe sıralayın. 

Sonra bu paraları ikiye ayırın bir sanaaa, bir bana şeklindeJ Ortaya da bir miktar para koyun. Şarkı söylerken birbirinizle para alışverişi yapın, şarkı bittiğinde para en son kimde kaldıysa elindeki ve ortadakiyle beraber onun olsun. Daha sonra çocuğunuza kimin kazandığını öğrenmesi için parayı saymasına yardım edin.

Ufak plastik bir saksıya koyduğunuz bozuk paraları kuma gömün (olmadı yoğurdun ya da unun içine) ve çocuğunuzun plastik bir kaşıkla ya da parmaklarıyla onu bulmasına yardım edin. Çocuğunuzun kazarak çıkarttığı her bozuk parayı tanıtın ve bulduğu hazineyi kümeler halinde sıralamasını sağlayın.

Bozuk paraları bu sefer bir kesenin içine atın. Çocuğunuz keseden çektiği paranın üzerindeki rakamı söyleyip, zıplamasın. 10 kuruş için 10 kere zıplama vb. Paranın üzerindeki rakamı kendi okuyamadığı zamanlarda ceza olarak 10 öpücük vermesini söyleyinJ

Bozuk paraların üzerindeki yazıları minik kağıtlara yazarak çocuğunuza gösterin ve paralarla eşleştirmesini isteyin.

Kağıt paraların renkli fotokopisini çektirin ya da internetten farklı para değerlerinin resimlerini indirin, çıktısını alıp orijinal boyutlarında kesin. Çocuğunuzla birlikte 9-12 parçaya bölerek yap-boz oluşturup oynayın!

Yine sahte paralar ile evde hazırladığınız dükkandan alışveriş yapmasını sağlayın. yı katlayın ve sadece bir ucu görünsün, üzerinde Atatürk resmi olan koyu yeşil renkli bir paranın kaç TL olduğunu sorun. Böylece çocuğunuz tahmin etmeye çalışırken zihnindeki parayla ilgili öğrendiklerini devreye sokacak.

Yine sahte paralar ile evde hazırladığınız dükkandan alışveriş yapmasını sağlayın. Ya da Ona; meyve, kraker gibi yiyecekler verin. Bunların üzerlerine de fiyatlarını yazın. Çocuğunuz bozuk paralarla bunları satın alsın.

Ve gelelim kumbaramıza  4-5 yaş çocukları sonucu görme konusunda daha sabırsız olacakları için onlarla yapacağınız kumbarayı kavanoz tarzı içini gösteren bir malzemeden yapmanızı (hatta küçük bir kavanozdan çabuk dolsun) öneririm. Onlara küçük bir hedef koyun biriktirdiği bu demir paralar ile markete gidince alabileceği türden 6 yaş farklı malzemeleri kullanabilir, tabii onlar da hala somut düşünceye geçiş aşamasında oldukları için minik bir kutuyu kullanmalarını sağlayın.  

Sevgiler,  

Gülçin KARADENİZ