25 Mayıs 2024 Cumartesi

Çocukların Katılımıyla Yürütülen Araştırmalarda Etik Hususlar

 

Çocukların katılımıyla yürütülen araştırmalar, toplumun geleceğini şekillendiren önemli çalışmaları oluşturmaktadır. Ancak bu tür araştırmaların yürütülmesi büyük bir sorumluluk ve hassasiyet gerektirmektedir. Çocukların, kendi yaşamlarıyla ilgili konularda korunma hakkı da dahil olmak üzere zarar görmeme, görüşlerini dile getirme ve kararları etkileme hakları vardır (Brooker, 2001).

Çocukların dahil olduğu araştırmalara ilişkin etik ilkeler, araştırmacıların bu sorumluluğunu yerine getirirken çocukların sağlık, güvenlik ve iyi oluşlarını da korumayı hedeflemektedir. Çocuklarla yürütülecek araştırmalarda etik ilkeler, araştırmacının her daim gözetmesi gereken bir rehber niteliğindedir.

Etik, araştırmacıları değer verdikleri standartlar üzerinde düşünmeye, bu standartlar doğrultusunda çalışmaya ve bunları haklı çıkarmaya, farklı hedefleri dengelemeye ve meslektaşlarına olduğu kadar çocuk katılımcılara karşı da sorumlu olmaya yöneltir (Thomas & O’ Kane, 1998). Çocukların hakları, gizliliği, rızaları ve psikososyal refahları, araştırma süreçlerinin merkezinde bulunan etik sorumluluklardır. Kitabın bu bölümünde, popülasyonu çocuklar olan araştırmalarda dikkat edilmesi gereken temel noktalara değinilecektir. Ayrıca çocukların korunması ve onların çıkarlarının öncelikli olarak gözetilmesi gerektiğini vurgulamak amacıyla yazılmıştır. Çalışma, gelecekteki araştırmacılar, eğitimciler ve profesyoneller için bir rehber niteliği taşıyarak çocuklarla çalışmalarda etik ilkelere uygun bir yaklaşımın neden ve nasıl önemli olduğunu açıklamayı hedeflemektedir.

 

Etik Kurul Onayı

Araştırma konusuna bakılmaksızın bebek ve çocukların dahil olacağı araştırmalar için etik kuruldan izin almak gerekmektedir. Etik kurul onayı almak, çocuklarla araştırma yapma sürecinin sadece başlangıcını oluşturmaktadır. Bu süreçte ebeveynlerden izin alınması ve çocuklardan da onay alınması gerekmektedir (Freeman & Mathison, 2009). Etik kurul izni alırken çalışmanın amacı ve faydası açıklanmalı ayrıca çalışmada kullanılacak her tür materyaller, prosedürler ve katılımcılara nasıl ulaşılacağına dair bilgilendirme yapılmalıdır. Araştırmaya yaklaşık kaç katılımcının dahil edileceği ve ne tür esaslar gözeterek belirlendiği, dışlama ve dahil etme kriterleri de eklenmelidir. Araştırma sürecinde katılımcının olası riske girebileceği durumlar varsa ayrıca belirtilmelidir (Soley & Tahiroğlu, 2020; Westcott & Davies, 1996).

 

Bilgilendirilmiş Onam

Bilgilendirilmiş onam, araştırma ile ilgili katılımcıların bilgilendirilmeleri ve araştırmayı anlamalarını sağlamaları ve olası risklerin olması durumunda anlatılmasını içeren anlaşmadır (Gallagher, 2009). Etik araştırmalar açısından oldukça önem taşıyan katılım hakları, çocukların iyi bilgilendirilmesini ve kendi görüşlerine saygı duyulmasını gerektirir. Çocuklar aktif katılımcılar olarak değerlendirilmelidir. 18 yaş altındaki her birey çocuk sayılmaktadır. Bu nedenle 18 yaş altındaki çocuğun bir araştırmada yer alabilmesi için ebeveynden veya velisinden yazılı onam alması gerekmektedir. Ayrıca araştırmacı, veliye sözel biçimde bilgilendirme de bulunmalı, süreci açık anlaşılır biçimde anlatarak soruları da yanıtlamalıdır (Soley ve Tahiroğlu, 2020).  Ebeveynden alınan onamın yanı sıra çocukların rızası da gereklidir. Tüm çocuk katılımcılar için ebeveyn veya bakıcının izni gerekir, ancak katılımcıların araştırmaya katılmayı reddetme hakları vardır. Thomas and O’ Kane (1998) çalışmalarında çocuklara ve ebeveynlere ayrı ayrı hazırlanmış, dostça bir yaklaşımla araştırmayı anlatan bilgi paketlerinden kullanmışlardır.

Rıza almak için çocuğa sözlü biçimde çalışmaya katılmayı isteyip istemediği sorulur ve çalışmanın herhangi aşamasında çalışmayı devam etmeme hakkı olduğu da belirtilir (Çakmak, 2018). Çocuk araştırmaya katılım konusunda zorunlu tutulmamalı, kendi isteği dışında araştırmaya katılmamalıdır. Çocuk araştırmanın herhangi bir aşamasında geri çekilme hakkına da sahiptir.

Bilgilendirilmiş onamın önemli bir yönü katılımcılara bilgi sağlanmasıdır. Çocuk katılımcılara yaşa uygun bilgilerin sağlanması ihtiyacı, pek çok kurumdaki etik belgelerde ele alınmıştır. Bilgilendirilmiş onam verme yeterliliğine ilişkin tartışmalar genellikle çocukların yaşına odaklanır. Ancak bu durum sorgulanmaktadır ve çalışmalar, etik açıdan yaklaşıldığında çok küçük çocukların bile bilgilendirilmiş onam verebildiğini göstermiştir. Çocukların bilgilendirilmiş onamının alınmasının araştırma sürecinin önemli bir yönü ve bir gereklilik olduğu ileri sürülmektedir.

 

Zarar Vermeme/ Fayda Gözetme

Çocuklarla araştırma yaparken en temel olarak araştırma için fayda- risk analizi devreye girmektedir. Yani araştırmayı yürütmenin ve araştırmada çocukların katılımcı olmasının gerçekten gerekli olup olmadığına karar verilmelidir. Sonrasında araştırmayı yürütmenin çocuklar üzerinde olası zarar mümkün faydalarını detaylı şekilde analiz etmelidir. Aynı zamanda araştırma koşulları da çocukların fiziksel, psikolojik ve duygusal olarak olumsuz olarak etkileyecek durumda olmamalıdır (Çakmak, 2018).

Araştırmacıların araştırmaya katılmayı reddetmek ya da araştırmadan geri çekilmek isteyen çocuklara nasıl tepki vereceklerine ilk aşamada karar vermeleri gerekir. Onların görüşlerine saygı gösterilmeli, reddetmek veya çekilmek istiyorlarsa nedenlerini açıklamaları istenmemelidir. Bununla birlikte projeden ayrılmaları halinde çocukların kendilerini kötü hissetmemeleri gerektiği konusunda ve eğitimlerinin (okulda gerçekleştirilen çalışmalar için) hiçbir şekilde etkilenmeyeceğine dair güvence de verilmelidir. Öte yandan araştırmaya katılan çocuklara eşit muamele edilmelidir. Katılımın sorumlulukları adil bir şekilde dağıtılmalıdır.

Morrow (2005) çocuklarla çalışan araştırmacılar için en büyük etik zorluğun yetişkinler ile çocuklar arasındaki güç ve statü farklılıkları olduğunu iddia etmektedir. Genellikle çocuklar, yetişkinlere göre araştırma bağlamında daha az kontrol sahibi olurlar, bu nedenle haklarına ve refahlarına özellikle dikkat gösterilmesi gerekmektedir. Çocuklarla yapılan araştırmalarda, çocukların çıkarları ve hakları her zaman öncelikli olmalıdır. Araştırmacılar, bilimsel çıkarlarını çocukların hakları ve refahının önünde tutmalıdır. Bu, çalışmanın tasarımından sonuçların yorumlanmasına kadar her aşamada geçerlidir.

 

Gizlilik ve Mahremiyet

Çocukların gizliliği ve mahremiyetini her daim korunmalıdır. Araştırmacılar, çocukların kişisel bilgilerini güvende tutmakla yükümlüdür. Aynı zamanda veri toplama, saklama ve bulguların yayınlanması sürecinde tüm bu bilgilerin güvende olduğundan emin olmaları gerekmektedir.

Okullarda ve erken çocukluk merkezlerinde gözlem ve araştırma yönergeleri, araştırma verilerinin gizli tutulması ve hiçbir bireyin kimliğinin tespit edilmemesi gerektiğini belirtmektedir. Ebeveynlerin bireysel verilere erişim hakkı yoktur ve onay alınmadan önce bunun ebeveynlere ve çocuklara açıkça anlatılması beklenmektedir. Katılmak istemeyen veya ebeveynleri ya da vasileri katılmayı reddeden çocukların kimliğinin gizli kalmasını sağlayacak prosedürler uygulamaya konulmalıdır.

 

Geri Bildirim & Araştırmaya Teşvik

Çalışma sonrasında aileye araştırmanın olası sonuçları hakkında geri bildirim verilmeli ve teşekkür edilmelidir. Çalışmanın sonrasında yol masrafları karşılanmalıdır. Araştırmaya katılım için teşvik yapılacaksa bu durum aile ve çocukta katılım gösterme noktasında baskı hissettirecek derecede olmamalıdır. Araştırmanın sonuçlanmasından sonra ailelere de açık net dille anlatılan araştırmanın özeti iletilmelidir (Soley ve Tahiroğlu, 2020).

 

Mali Teşvik

Etik kurulların operasyonel standartları yönergesi uyarınca, çocukların araştırmaya katılmasına izin verme konusunda çocukları veya aileleri ikna etmek için hiçbir mali teşvik teklif edilmeyeceği belirtilmektedir. Eğer teşvik katılımcıda baskı yaratıyorsa ya da rüşvet olarak algılanıyorsa, ekonomik yetersizlikler sebebiyle kabul ediliyorsa para teklifinden kaçınılmalıdır. Çocuklar için projeye katılımlarından sonra küçük hediyeler teklif edilebilir. Katılımlarıyla ilgili adil bir bedel verilmesi önerilmektedir (Freeman& Mathison, 2009).

 

Araştırmacı Yetkinliği

Uzmanın görevini yürütürken kendi yeterliliğini değerlendirmesine vurgu yapılır.  Bunun sonucunda çocuklarla araştırma yürüten bir psikoloğun da kullandığı yöntemleri çok iyi şekilde bilmesi, sorunları minimize etme ve olası krizleri etkin bir biçimde yönetebilmesine katkı sağlayacaktır (Çakmak, 2018).

 

Araştırmanın Tasarlanması ve Veri Toplama Süreci

Çocuklarla çalışmada kullanılan yöntemler, onların yaşlarına ve gelişim seviyelerine uygun olmalıdır. Araştırmacılar çocukların anlayabileceği bir dil kullanmalı ve çalışmalarını çocuk dostu bir ortamda yürütmelidir. Çocukların rahat hissetmeleri ve iş birliği yapmaları sağlanmalıdır.

Araştırmacılar tarafından çocukların araştırma sürecinin hangi aşamalarında yer alacağının belirlenmesinin ardından veri toplama aşamasına geçilmeden önce çocuklarla ilişkinin kurulması gerekmektedir (Bulut, 2022). Bunu yaparken de çocukla günlük olaylara dair sohbet etmek, sorgulayıcı ve yargılayıcı bir tutumda olmamak önerilmektedir (Thomas & O’ Kane, 1998).

 

Araştırmanın Gerçekleştirileceği Ortam

Araştırmaların gerçekleştirileceği ortamın türü fark etmeksizin çocuk dostu olması ve onlarda güven uyandırmasının ilk koşul olarak kabul edidlmektedir (Freeman & Mathison, 2009).  Ayrıca tanıdık ortamlar, kişiler ve deneyimler, katılımı teşvik edebilir (Dockett & Perry, 2011; Ericsson & Boyd, 2017).

 

Bu hususları göz önüne alarak çalışmaları yürütmeye çalışmak, araştırmaların hem toplum hem de bilim dünyasında daha değerli ve etik düzlemde gerçekleşmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca popülasyonu çocuk olan araştırmaları yapmak hem geleceğimizi oluşturan bu grup için daha faydalı ve iyi yaşam sağlamak; hem de toplumsal faydayı gerçekleştirmeye de katkı sunacaktır.

 

 

Pyle (2013) yakın zamanda araştırmacıların çocuklarla çalışırken üç temel zorlukla karşılaştıklarını açıklamıştır: gelişimsel uygunluk, dil engelleri ile yetişkinler ve çocuklar arasındaki güç dengesizliği. Geleneksel nitel araştırma paradigmaları, çocuklardan elde edilen verilerin araştırma sorularına yanıt vermek için tek başına yeterli olmayacağına ve bu verilerin bir yetişkinden elde edilen verilerle desteklenmesi gerektiğine dayanmaktadır’’(Bulut, 2022).

 

Kaynaklar:

Alderson, P. (2014). The Ethics of research with Young Children, in Saracho, O. (ed). Handbook of research methods in early childhood education: review of research methodologies, Volume II. Information Age Publishing.  

Alderson, P. (1995) Listening to Children: Children Ethics and Social Research, Barnardo’s.

Allen, G. (2005) Research ethics in a culture of risk. In A. Farrell (ed.) Ethical research with children, Maidenhead, UK: Open University Press, 15-26.

Balen, R., Blyth, E., Calabretto, et al. (2006) Involving children in health and social research: ‘Human becomings’ or ‘active beings’? Childhood, 13(1), February, 29-48.

Bessant, J. (2006) The fixed age rule: Young people, consent and research ethics. Youth Studies Australia, 25(4), 50-57.

Çakmak, Z. (2018). Çocukların katılımıyla yürütülen araştırmalarda etı̇k. Türk Psikoloji Yazıları21(41), 30-37.

Dockett, S., & Perry, B.  (2011). Researching  with  young  children: Seeking  assent. Child Indicators Research, 4,231-247. https://doi.org/10.1007/s12187-010-9084-0

Fisher, C. B. (2005) Deception research involving children: Ethical practices and paradoxes. Ethics & Behavior, 15(3), 271-287.

Freeman, M., & Mathison, S. (2009). Researching children's experiences. Guilford Press.

Gallagher, M. (2009). Ethics in E.K. Tisdall, J. Davis & M. Gallagher (Eds.), Researching with children and young people: Research design, method and analysis (pp), Sage Publications.

Harcourt, D., & Sargeant, J. (2011). The challenges of conducting ethical research with children. Education Inquiry, 2(3), 421–436. https://doi.org/10.3402/edui.v2i3.21992

Morrow, V. (2005) Ethical issues in collaborative research with children. In A. Farrell (ed.) Ethical research with children, Open University Press, 150-165.

Powell, M. A. ve Smith, A. B. (2006). Ethical guidelines for research with children: A review of current research ethics documentation in New Zealand. Kōtuitui: New Zealand Journal of Social Sciences Online1(2), 125-138.

Pyle, A.  (2013).  Engaging  young  children  in  research  through  photo  elicitation. Early Child Development and Care,183(11), 1544-1558. https://doi.org/10.1080/03004430.2012.733944

Özok-Bulut, N. (2022). Erken çocukluk dönemindeki çocuklarla katılımcı araştırmalarda karşılaşılabilecek etik sorunlar. Erken Çocukluk Çalışmaları Dergisi, 6(2), 527–555. https://doi.org/10.24130/eccdjecs.1967202262404

Spodek, B. ve Saracho, O. N. (2014). Handbook of research on the education of young children. Routledge.

Soley, G., & Tahiroğlu, D. (2020). Bebeklik ve çocukluk dönemine odaklanan araştırmacılar için yol haritası: Bilimsel çalışmalar için etik ve pratik öneriler. Erken Çocukluk Çalışmaları Dergisi4(1), 260-280.

Support Tool to IFRC Child Safeguarding Policy. (2021). Ethical evaluations and research involving children. https://pgi.ifrc.org/resources/ethical-evaluations-and-research involving-children

Support Tool to IFRC Child Safeguarding Policy. (2021). Ethical evaluations and research involving children. https://pgi.ifrc.org/resources/ethical-evaluations-and-research-involving-children

Thomas, N., & O'kane, C. (1998). The ethics of participatory research with children. Children & Society, 12(5), 336-348.


11 Eylül 2016 Pazar

Aslan maskesi


Parents Dergisi Ekim Sayısı hazırlıkları... Ekim sayısını bekleyin! Bana yardım eden; Önder Akşar, Ali Arda Hasdemir ve Ömer Akşar'a çok teşekkür ederim. 

Gülçin Karadeniz




22 Ağustos 2016 Pazartesi

Çocukla Hikaye Oluşturma


MASAL/HİKÂYE OLUŞTURMA SAATİ…



“Masal dinlememiş çocuklar büyüyünce kedi resmini bile cetvelle çizerler.”  
                                                                                           Cemal SÜREYYA

Masallar çocuklar için neden önemlidir? Ya hikayeler?? Bu etkinliklerin çocuklarımıza faydaları ve bizlerin yapacakları... Hepsi Parents Dergisi Eylül Sayısında!


Uzaya Yolculuk Yapmak İsteyenlere!


Yaz Tatilinin Evde Kaldığımız Kısmını Nasıl Renklendirsek Diyenlere!

Detaylar için Parents Dergisi Ağustos Ayı Sayısı!

ÇOCUKTA EMPATİ



ÇOCUKTA EMPATİ BECERİSİNİN KAZANILMASI

Gelişim Psikolojisi Doktoru Gülçin KARADENİZ

“Kendini başkalarının yerine koymak ama kendisi olarak düşünüp karar vermek” olarak tanımladığımız ve yüzyılın becerisi olarak adlandırılan empati, çocuğun öncelikle kendisinin ayrı bir birey olduğunun tamamen farkında olması ile 2 yaş civarında kazılmaya başlar, yaşam boyu gelişip şekillenmeye devam eder. Bu süreçte “ben” ve “diğeri” farkındalığı, “davranışlarının sonucunu ve kendi duyguları kadar diğerinin duygularını da anlama süreci”nin desteklenmesi oldukça önemlidir. Genel olarak bakıldığında çocuğun davranışları sonucunun diğerlerinin nasıl hissedeceğinin anlatılmasının oyunlarla canlandırılmasının empati gelişimini desteklediği; fiziksel ceza, tehdit, azarlama gibi davranışların ise empati gelişimini engellediği görülmektedir. Ayrıca erken dönemde ebeveynlerle kurulan sıcak, sevgi dolu ilişkinin güven duygusunu sağladığı ve bu güven duygusunun çocukları sadece kendini değil diğerlerini de düşünme konusunda özgürleştirecektir.

Devamı İçin Parents Dergisi Temmuz Ayı Sayısı!









ÇOCUKTA RİTM ÇALIŞMALARI NEDEN ÖNEMLİ?


ÇOCUKTA RİTM ÇALIŞMALARI NEDEN ÖNEMLİ?



Gülçin KARADENİZ

Gelişim Psikolojisi Doktoru 


Hayattaki her oluşumun kendi içinde bir ritmi vardır diyebiliriz ve diyebiliriz ki ritim hayatımızın temelindedir; ancak tüm bu bilgilere karşın giderek daha hareketleri sınırlı ve ritimsiz bir topluma dönüştüğümüz de başka bir gerçektir! Özellikle günümüz çocuklarını düşünecek olursak maalesef bir çoğunda yürüyememe, koşamama ve oynayamama sorunlarını gözlemlemekteyiz.. Peki çocuklarımızda ritim duygusunu nasıl harekete geçirebiliriz?


Yaşamın ilk üç yılı, beyin yapısının ve işlevlerinin çok hızlı geliştiği bir dönemdir. Doğru deneyimler beyinin mucizevi potansiyelini ortaya çıkarmasına yardımcı olmaktadır. Çocuğun yaşamına katılan görseller, ses, dokunuş, tat ve koku beyinsel aktivitelere dönüştürülerek psikomotor, bilişsel ve sosyal gelişim alanlarında hızlı değişimlere yardımcı olur. Kaliforniya Üniversitesi Tıp Fakültesinde nöroloji asistanı Dr. Frank R. Wilson (1989), araştırmalarında bir müzik eğitimi alıp bir müzik aleti çalabilen çocukların yaşıtlarına oranla fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal açıdan daha hızlı geliştirdiğini saptamıştır. Yine araştırmalar yedi yaşından önce müzik eğitimine başlayan çocukların; yoğun dikkat toplama becerilerine, güçlü bir hafızaya, daha hızlı duyma ve görme güçlerine sahip olduklarını, ayrıca beyin ve sinir sisteminin tamamının olumlu yönde geliştirdiklerini raporlamışlardır.

Devamı İçin Parents Dergisi Nisan Sayısı!


0-2 yaş döneminde ritim duygusu ile tanışan bebeklerin ileriki yaşantılarında; zamanlama yeteneği, dikkati yoğunlaşma, dinleme becerisi ve işitsel hafıza kapasitelerinde daha üst düzeyde performanslar sergiledikleri ve grup çalışmalarına daha kolay adapte olabildikleri bilinmekte! Biz de Can’la beraber evde ritim çalışmalarına başladık! Can henüz 10 aylık ben ona adını farklı ritimler tutarak söylüyorum. Can şimdilik sadece ritim aletlerini ‘yemeği’ tercih etse de çok eğleniyor, ileri de daha büyük işler yapacağına eminim!
Bu ayki çalışmamda bana eşlik eden Can Karadeniz’e teşekkür ederim.



Kaybetme Duygusuyla Mücadele


Kaybetme Duygusuyla Mücadele

Gelişim Psikolojisi Doktoru Gülçin KARADENİZ

Oyun oynamak çocuğun en değerli deneyimlerinden biridir. Özellikle rekabet içeren oyunlar ve de bu oyunlarda kazanan taraf olmak okul öncesi çocuğu için çok önemlidir. Aslında bunun bir nedeni de, okul öncesi çocuğun oyunu kazanırsa ebeveyninin de mutlu olacağına olan inancıdır. 5-6 yaş aralığında, çocuğun paylaşma, dostluk ve sempati gibi davranışlar sergilemesinin yanı sıra, rekabet, kavga ve çatışmalar içine girdiği de gözlemlenmektedir. Çocuk iyi modellerli varsa 10-11 yaşına geldiği zaman oyunlarda adil oynama becerisi geliştirebilir. Oyun aslında çocuk için gerçek yasamdır ve doğal olarak da ortaya çıkan problemler onların yaşantılarındaki gerçek problemlerdir. Oyun, çocuğa yaratıcı bir atmosfer sağlar, problem çözme becerilerini geliştirir. Problemi; tanımlar, çözümler üretir, çözümleri yorumlar. Üstelik bu ortam psikolojik olarak güvenlidir (hatalar kolay affedilir). Yine de bizim okul öncesi çocuklar yenilmekten/ kaybetmekten hiç hoşlanmazlar hatta bazen oyunu kazanmak için hilecikler bile yapabilirler!!!… Elbette çocukta kendine güvenin gelişmesi için kazanmanın/başarılı olmanın zevkini yaşaması gerekiyor ama hep kazanan o mu olmalı? İnce çizgi nedir? Öncelikle çocuğa bu duyguyu yaşatmak için basit oyunlarla başlanıp, zaman içinde bol bol pratik yaparak karmaşık oyunlara geçmelidir. Sürekli kaybeden çocuk oyundan uzaklaşır ve öfkelenir. Elbette kazanma duygusu yaşarken kaybetme duygusunu da öğrenmesi hem de bunu ailede öğrenmesi önemlidir. Çocuğun ebeveynlerini model aldığı düşünüldüğünde genel olarak canımızı sıkan olaylar ya da kendi başarısızlıklarımızda verdiğimiz tepkilerin çocuğa yansıyacağını da unutmamak gerekir.

Devamı için Parents Mart Sayısı...